mor ve ötesi

mor ve ötesi yine bizi şaşırtmayarak çok güzel bir konsere daha imza attı. Geçen yazımdaki konserden çıktıktan dört gün sonra haberi görüp aldığımız 21 Ekim biletleri yas nedeniyle ertelenmişti. 3 Kasım cuma Tuna ile 12.30 civarı -aslında 12.00’de çıkacaktık ama ben kartlarımı unuttuğumdan geri dönmek durumunda kaldım- Armada’ya doğru hareket ettik. Sıraya nereden gireceğimizi öğrenip yemek yemeye çıktık. İçeri alımlar henüz başlamamıştı. Yemekten sonra bir kez daha etrafı kolaçan ettik ve Timboo’da çilekli fesleğenli limonata içmeye gittik. Amacımız ders çalışmak olsa da fazlaca heyecanlı olduğumuzdan amacımıza pek de ulaşamayarak oradan ayrıldık. Birkaç mağaza gezdik, markete uğradık, marketten doyurucu bir şeyler almak yerine uzun zamandır rastlayamadığımız -her yerde joy var artık- kinder sürpriz aldık ve sıraya geçtik. Önümüzde 7-8 kişi vardı. Saatin 19.00 olmasını beklerken kinder sürprizimizdeki oyuncakları açtık, bayağı havalı şeyler çıktı, isim şehir ve kelime türetmece oynadık. 18.30 gibi sahneden yapılan ses kontrollerinin seslerini duymaya başladık. Bir süre üst üste Cambaz çaldılar. Harun Son Deneme’yi söylerken “s”lerini fazla tıs tıs buldu, s’lerini ve ş’lerini. 19.30’da içeri alınmaya başladık. Hızlıca hareket edip bariyer önünü kaptık. Sosyal ve akademik hayatımızı dengelemek adına 20.00’de katıldığımız fizikte matematiksel yöntemler quizinde bariyere karşı tabletlerini dayamış soru çözen iki kişi komik bir görüntü oluşturmuş olsa gerek ki arkamızdan biri şaşkınlıkla ders mi çalışıyorsunuz diye sordu. Biz de quizimiz olduğunu söyledik.

Konser 21.30’da yarım saatlik gecikmeyle başladı. Girişi Bahar ile yaptılar, beklenmedik ve çok güzeldi. Daha sonra da sırayla Yardım Et -metroda keşke çalsalar diye konuşmuştuk- Cambaz, Re, Sultan-ı Yegah, Aşk İçinde, Araf, Game of Thrones’la popüler olan Kış Geliyor, Bay Burak Güven’in sesinden Şarkıcı Çocuk, yeni kablo takılırken – kablonun değişmesi gerektiğini bizden saklayamayacakları kadar hukukumuz vardı- sürpriz bir şarkı olarak Beyaz, birçok şehirde, birçok şekilde çalsalar da çalması en zoru Ankara, hep Ankara olan Melekler Ölmez, Dünyaya Bedel, Sevda Çiçeği, Deli, tıs tısları düzelmiş Son Deneme, Kerem abinin bize yardım ettiği Yaz Yaz Yaz, 2000’den sonra doğanlardan -ki çok tatlıyız- biraz önce çıkmış Daha Mutlu Olamam, birine hem geçmiş olsun hem hayırlı olsun dediğin ayrılık şarkısı Oyunbozan ve Uyan çaldılar. Uyan’dan sonra sahneden indiklerinde bir daha tezahüratlarının ardından seyirciler tarafından Bir Derdim Var oldukça kötü bir senkronizasyonla söylenmeye başladı. Sahneye tekrar Küçük Sevgilim‘le çıktılar. Daha sonra Harun verdikleri rahatsızlıktan dolayı özür dileyerek -yalnızca dördünün değil tüm erkeklerin kadınlara verdiği rahatsızlık- Adamın Dibi‘ni söyledi ve bazı şeyleri yapmadan olamayacağı için Bir Derdim Var ile kapanışı yaptılar.

Yine son derece eğlendiğimiz ve bir o kadar da yorulduğumuz bir konserin sonuna gelmiştik. Dönüşte bir şeyler atıştırabileceğimiz yerlerin neredeyse hepsi kapanmıştı, biz de büfeden bir şeyler alıp -üst geçitte sıra olduğundan karşıya geçmemiz de epey uzun sürdü- metroya gittik. Tuna ile konserden önce birer setlist hazırlamıştık. 17 şarkıyla -ben 15 tutturmuştum- Tuna kazandı.