Kültür Yolu Festivali kapsamında katıldığımız ilk etkinlik Tamamen Doluyuz adlı tiyatro oldu. Küçük Tiyatro U16/18 numaralı koltuklarda balkondan -yerimiz oldukça güzeldi, bir dahakine balkonun ön tarafları tercih edilebilir- izlediğimiz Tamamen Doluyuz İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen oldukça eğlenceli bir oyundu. Oyunda asıl mesleği oyunculuk olan ancak lüks bir restoranda rezervasyon görevlisi olan Sam’in başından geçenler anlatılıyordu. Sahnede tek bir oyuncu olsa da birçok oyuncu da sesi ile katılım sağladı.
İkinci etkinliğimiz Ferhat Göçer konseriydi. Tuna’nın küçükken severek dinlediği Göçer’in Millet Bahçesi’ndeki ücretsiz konserine gittik. Konser alanı beklediğimizden çok daha az kalabalıktı. Biz alanın içine girmeyip parktaki banklardan birine oturduk. Konser söylenen saatten biraz geç başladı. Şarkılar söylendikçe birçoğunu bildiğimi fark ettim. Ayrıca kendi parçası olmayan birçok güzel parça da seslendirdi. Çokça keyif aldığımız bir konser oldu.
Üçüncü etkinliğimiz Cantiamo Insieme – Birlikte Söylüyoruz. Amadeus’tan beri bu anı bekliyorum. Nihayet bir opera izleyeceğim için oldukça heyecanlıydım. Heyecanlandığım kadar da varmış. Ağzım açık dinlediğim, Ezgi Görkem Yıldırım’a hayran kaldım, Ezgi Karakaya da söylendiği kadar varmış, muhteşem bir ses. Özellikle Tuğba Mankal ile söyledikleri Norma Operası’ndan Düet’e bayıldık. En kısa zamanda Ezgi hanımları dinlemek için Maskeli Balo’ya da gitmeyi düşünüyoruz.
Dördüncü etkinliğimiz Carl Orff – Carmina Burana – Devlet Çok Sesli Korosu. Koro muhteşemdi. Solistler arasında Görkem Ezgi Yıldırım’ı görmek de bizi ayrıca mutlu etti. Sahnenin sol tarafında bir de çocuk korosu vardı, çok tatlılardı. Bu tarz konserlere yeni yeni gittiğimden yalnızca ne kadar beğendiğimle ilgili şeyler yazabiliyorum. Aslında belki de yazılacak çok şey var. Belki ilerleyen süreçte daha eleştirel yaklaşabilirim.
Beşinci ve son etkinliğimiz de Canto Orkestrası ile Eskimeyenler. Okulun başlamasından bir gün önce gittiğimiz bu etkinlik içlerinde en ilginç olanıydı. Diğer etkinlikler ile ilgili önceden bilgi sahibiyken bunun açıklamasında yalnızca etkinlik adı yazdığından ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmiyorduk. Orkestranın Hawaii tipi çiçekli gömlekle gelip solistlerin smokin ve payetli kıyafetlerle çıkmasından çeşitliliği anlamalıydık. Birkaç eski Türkçe şarkı söylediler, Fransızca ve İspanyolca şarkılar söylediler, Beethoven ödüllü bir opera sanatçısını sahneye davet edip opera söylediler, bir ara ramazan davulu çaldılar. En ilginciyse opera söylenirken “Hep birlikte!” deyip bizden karşılık beklemeleriydi. Tatilin son gününde çok çeşitli, güzel bir etkinlik oldu.